Neden hep platonik oluyorum ?

axeklas

Global Mod
Global Mod
Hep Platonik Oluyorum, Çünkü... Ama Neden?

Hadi gelin, platonik aşkın gizemli dünyasına adım atalım. Hep aynı şeyi mi yaşıyoruz? Birini tanıyorsunuz, aranızda muazzam bir kimya var, fakat bir şekilde ilişki bir türlü başlamıyor. Ne oldu da işler bir türlü ‘gerçek’ aşka dönüşmüyor? Bu yazıyı okurken, belki de bu sonsuz platonik döngünün arkasındaki sebepleri bir nebze de olsa çözeceksiniz. Hadi bakalım, platonik aşkların ardındaki sırları hep birlikte çözmeye çalışalım!

Platonik Aşk Ne Demek, Neden Hep Bizde?

Evet, hepimiz bu terimi bir şekilde duymuşuzdur: Platonik aşk. Fakat bu konuda biraz kafa karışıklığı olabilir. Kısacası, platonik aşk, bir kişiye duyulan duygusal bağlılık ve hayranlıkla birlikte, fiziksel ya da romantik bir ilişkiye dönüşmeyen bir aşka denir. Burada önemli olan nokta, "romantik bir ilişkiye dönüşmemesi" kısmıdır. Bu aşk, çoğu zaman derin bir sevgi, saygı veya hayranlık barındırır ama hiçbir şekilde romantizme veya bir ilişkinin temel taşlarına dönüşmez.

Fakat burada en merak edilen soru şu: Neden hep biz platonik kalıyoruz? Bunun birkaç nedeni olabilir. Kimi zaman, ne kadar sevsak da, bir ilişkiyi başlatmak için gerekli cesaretimiz ya da fırsatımız olmuyor. Diğer zamanlarda ise, aşık olduğumuz kişi zaten bizimle aynı fikirde olmayabiliyor. Ama belki de daha derin bir sebep vardır: "İlişki korkusu" ya da daha doğrusu "bağlanma korkusu."

Erkekler Stratejik Düşünür, Kadınlar Empatik Olur: Ama O Klişelere Takılmayalım!

Bazen bu durumları, toplumsal rollerle açıklamak kolay olabilir. Erkeklerin ilişkilere daha stratejik ve çözüm odaklı yaklaşmasını, kadınların ise daha empatik ve ilişki odaklı olmalarını bekleriz. Fakat gerçek hayat, çoğu zaman bu klişelerin ötesine geçer.

Mesela, pek çok erkek, bir ilişkiye başlamadan önce durumu değerlendirme eğilimindedir. “Bu kadınla gerçekten uzun vadeli bir şey mi olabilir?” sorusunu sorar, daha sonra "Stratejik olarak bu ilişki benim için uygun mu?" gibi düşüncelerle kendini sorgular. Platonik aşkları, bu tür "dengeleme" düşünceleriyle bileştirir. Aşkı gerçekten yaşamadan önce güven duymak isteyebilirler. Yani, bazı erkekler, romantik bir bağ kurmadan önce, aşkla ilgili tüm 'şifreleri' çözmeye çalışır.

Kadınlar ise bazen tam tersine, ilişkiyi kalpten düşünür. Duygusal bağlar daha fazla ön plandadır ve bazen bu empatik yaklaşım, platonik aşkın büyümesine neden olabilir. Fakat bu, bir kadının "stratejik" olmadığı anlamına gelmez. Her iki cinsiyet de hem stratejik hem de empatik olabilir; önemli olan, bunları nasıl ve ne zaman kullandığımızdır.

Platonik Aşk, Kendi Kendimize Yarattığımız Bir Takıntı mı?

Birçok platonik aşk durumu, aslında farkında olmadan yaratılan bir “bağlantı”nın sonucu olabilir. Kim bilir, belki de bu ilişkilerde bir korku ve rahatlık karışımı var. “Zaten başlayamayacağımız bir ilişki olduğu için rahatım” diyen bir iç sesimiz olabilir. Ama burada en ilginç soru şu: Kendi kendimize yarattığımız bu takıntı, aslında bizi gerçek bir ilişkinin önünden mi engelliyor? Platonik aşkın bir tür güvenli alan sunduğunu düşünebiliriz. Ancak bu alanda sürekli kalmak, insanı “gerçek aşk” konusunda daha fazla endişeye sokabilir.

Bazen, bir ilişkiyi tam anlamıyla başlatmamak, hem duygusal açıdan rahatlık sağlarken hem de o ilişkinin mükemmel bir şekilde nasıl gelişeceğini görmek için zaman kazandırır. Ancak, bu süreçte neyi kaybediyoruz? Kendimize dürüst olmak gerekirse, belki de o kadar fazla platonik aşk yaşamışızdır ki, kendimizi 'gerçek aşk' için hazır hissetmiyoruz bile.

Duygusal Bağlar mı, Fiziksel Çekim mi?

Bazen, duygusal bağlar fiziksel çekimden çok daha güçlü olabilir. Birini “gerçekten sevdiğimizi” hissettiğimizde, bu duygusal bağ, fiziksel çekimden daha fazla değer kazanabilir. Ve işte bu, platonik aşkı derinleştirir. Duygusal olarak birisine bağlıysanız, o kişinin fiziksel özellikleri ya da romantik adımları pek de önemli olmayabilir. Bazen kişi, sadece bu duygusal bağda kaybolur. Platonik aşkı sevmenin güzelliği de burada gizlidir: Kalbiniz, doğru kişiyle bağ kurduğunuzu bilse de, hayalinizde her şey mükemmel olabilir.

Ama tabii, bunun da başka bir zorluğu var. “Eğer bu duygusal bağ, daha fazla bir şey olsaydı?” sorusu kafamıza takılabilir. Burada, bir ilişkinin gerçeklik kazanıp kazanamayacağına dair kaygılar başlar. Gerçekten mi, platonik bir bağ her zaman mükemmel kalmalı?

Çözüm: Platonik Olmak Zorunda Mıyız?

Platonik aşk döngüsünden kurtulmak için, önce kendimize şu soruyu sormalıyız: “Neden platonik kalıyoruz?” Belki de hala o kişiye bağlanmak istemiyoruzdur. Veya aslında ilişkilerde korkuyoruzdur. Belki de sadece mükemmel bir zaman dilimi yaratmayı bekliyoruzdur. Eğer bu platonik durumu kabullenip sağlıklı bir şekilde ele alırsak, bir adım öteye geçmek o kadar da zor olmayacaktır.

Unutmayın, her platonik aşk bir kayıp değildir. Kendi iç yolculuğumuzda bir durak olabilir. Belki de bir sonraki adım için hazır değilizdir. Ama eğer bu durumdan çıkmak istiyorsak, biraz cesaret, biraz dürüstlük ve belki de birkaç stratejik adım bizi ‘gerçek’ aşka bir adım daha yaklaştırabilir.

Sonuçta, hepimiz bazen platonik aşkların içinde kayboluruz. Ama unutmayın: Gerçek aşk her zaman bir adım ötede olabilir.
 
Üst