Öncelikle Korkunç Abdül kimdir sorusuna ve Billy Sing (William Edward Sing) kimdir sorusuna birer yanıt bulalım, bir efsane hikaye ya da anlatılanlar doğru mu onun cevabını devamında arayacağız.
Yerli kaynaklar arasında Korkunç Abdül’e dair pek bir şey olduğu söylenemez. Gelin yabancı kaynaklarda “Abdul the terrible” olarak bilinen bu adamın hikayesine bir bakalım.
Tarihin en kanlı çatışmalarının yaşandığı Gelibolu muharebesinde Osmanlı askerleri İngilizler, Fransızlar ve bu ülkelerin etkisi altındaki milletlere karşı tek başına kalmıştı. Düşmanın amacı İstanbul’a kadar giderek Osmanlı’yı saf dışı bırakmaktı. Gelibolu; bu yer ve zaman sayısız yiğitlik, kahramanlık hikayelerine ve aynı zamanda sayısız acı hikayeye sahne olmuştur. Öyle ki tarafların birbirini alt etmek için her yolu denediği bir cephedir Gelibolu.
Gelgelelim yazımızın konusu olan Korkunç Abdül’e. Korkunç Abdül, Anzak kaynaklarında duyulan şeylerle yer eden anı ve hikayeleri ile dikkat çekmektedir. Aynı zamanda Anzak anılarını incelerseniz Türk kadın keskin nişancılardan övgü ile söz edildiğini görebilirsiniz.
Avustralya’da doğan bir melez olan William Edward Sing henüz küçük yaşlardan itibaren atıcılık hünerleri gösterdiği için ileride orduya katılır ve keskin nişancı olur. Düşman askerlerini o dönemin teknolojik silahı sayılan dürbünlü tüfeklerle adeta avlamış Sing ve böylece kendi çapında bir üne sahip olur. Hatta Sing’in şöhreti de Türk kaynaklarında geçer. Eh, bu şöhret dolayısıyla ileride ona karşı bir önlem alınması bir şart olmuştur. Anlatılan hikayeye göre Korkunç Abdül, keskin nişancıların vurduğu Türk askerlerini inceler ve kurşunun geliş açısına göre ve atış zamanına göre incelemede bulunur, hemen ardından da düşman keskin nişancısını avlamak üzere harekete geçerdi. Osmanlı Devleti ordu sistemi ve askeri terminolojisinde o dönemde böyle bir bilgi bulunmuyordu. Bundan yola çıkarak Abdül ya kendi zekasını kullanarak bu tespitlerde bulunuyordu, ya Doğu Avrupa kökenli takma adı Abdül/Abdullah olan bir Osmanlı askeriydi, veyahut yalnızca bir şehir efsanesiydi bu kısım bilinmez.
Sing ile Korkunç Abdül’ün Karşılaşması
Çatışmada karşılaştıkları esnada ilk atışı Korkunç Abdül yapmış ve Sing’in gözcüsünün çenesi parçalanmış, ve aynı mermi William Sing’in ise omzuna isabet etmiştir. Sing’in gözcüsü Sheean savaş dışı kalırken Sing bir hafta sonra savaş meydanına geri döner ve anlatılanlara göre ikinci karşılaşmada Billy Sing Abdül’den hemen önce davranarak tetiğe basmıştır. William Edward Sing efsanesinin temeli olan “Korkunç” Abdül hikayesi genel hatları ile bu biçimdedir. Savaş sonrasında evlenmiş ve yaşamını bir süre İskoçya’da sürdürüp daha sonra ülkesine geri dönmüş ve 1943 senesinde yoksulluk ve sefalet içerisinde yaşama gözlerini yummuştur.
Yerli kaynaklar arasında Korkunç Abdül’e dair pek bir şey olduğu söylenemez. Gelin yabancı kaynaklarda “Abdul the terrible” olarak bilinen bu adamın hikayesine bir bakalım.
Tarihin en kanlı çatışmalarının yaşandığı Gelibolu muharebesinde Osmanlı askerleri İngilizler, Fransızlar ve bu ülkelerin etkisi altındaki milletlere karşı tek başına kalmıştı. Düşmanın amacı İstanbul’a kadar giderek Osmanlı’yı saf dışı bırakmaktı. Gelibolu; bu yer ve zaman sayısız yiğitlik, kahramanlık hikayelerine ve aynı zamanda sayısız acı hikayeye sahne olmuştur. Öyle ki tarafların birbirini alt etmek için her yolu denediği bir cephedir Gelibolu.
Gelgelelim yazımızın konusu olan Korkunç Abdül’e. Korkunç Abdül, Anzak kaynaklarında duyulan şeylerle yer eden anı ve hikayeleri ile dikkat çekmektedir. Aynı zamanda Anzak anılarını incelerseniz Türk kadın keskin nişancılardan övgü ile söz edildiğini görebilirsiniz.
Avustralya’da doğan bir melez olan William Edward Sing henüz küçük yaşlardan itibaren atıcılık hünerleri gösterdiği için ileride orduya katılır ve keskin nişancı olur. Düşman askerlerini o dönemin teknolojik silahı sayılan dürbünlü tüfeklerle adeta avlamış Sing ve böylece kendi çapında bir üne sahip olur. Hatta Sing’in şöhreti de Türk kaynaklarında geçer. Eh, bu şöhret dolayısıyla ileride ona karşı bir önlem alınması bir şart olmuştur. Anlatılan hikayeye göre Korkunç Abdül, keskin nişancıların vurduğu Türk askerlerini inceler ve kurşunun geliş açısına göre ve atış zamanına göre incelemede bulunur, hemen ardından da düşman keskin nişancısını avlamak üzere harekete geçerdi. Osmanlı Devleti ordu sistemi ve askeri terminolojisinde o dönemde böyle bir bilgi bulunmuyordu. Bundan yola çıkarak Abdül ya kendi zekasını kullanarak bu tespitlerde bulunuyordu, ya Doğu Avrupa kökenli takma adı Abdül/Abdullah olan bir Osmanlı askeriydi, veyahut yalnızca bir şehir efsanesiydi bu kısım bilinmez.
Sing ile Korkunç Abdül’ün Karşılaşması
Çatışmada karşılaştıkları esnada ilk atışı Korkunç Abdül yapmış ve Sing’in gözcüsünün çenesi parçalanmış, ve aynı mermi William Sing’in ise omzuna isabet etmiştir. Sing’in gözcüsü Sheean savaş dışı kalırken Sing bir hafta sonra savaş meydanına geri döner ve anlatılanlara göre ikinci karşılaşmada Billy Sing Abdül’den hemen önce davranarak tetiğe basmıştır. William Edward Sing efsanesinin temeli olan “Korkunç” Abdül hikayesi genel hatları ile bu biçimdedir. Savaş sonrasında evlenmiş ve yaşamını bir süre İskoçya’da sürdürüp daha sonra ülkesine geri dönmüş ve 1943 senesinde yoksulluk ve sefalet içerisinde yaşama gözlerini yummuştur.