En çok birinci sınıf öğrencisi çeken fakülteler
Böylece, 2022 mezunlarının tercihlerine bakıldığında ilk sırada “ekonomik” disiplin grubu (%15,3), ardından “endüstriyel ve bilgi mühendisliği” (%13,8) ve “bilimsel” segmenti gelmektedir. tamamı (%12,5). “Tıbbi-sağlık ve ilaç” sektörü ise %10,1 oranındadır. Geriye kalan her şey çift haneli rakamlarda. Herhangi bir örnek var mı? “Hümanistik edebiyat” grubu, “dilbilimsel” grup gibi %5’te takılıp kalıyor; “yasal” olan kayıtların %7,5’ine ulaşıyor ve “psikolojik” alan (%3,8) veya “eğitim ve öğretim” (%4,2) gibi temel taşları ikiye katlıyor; Günümüzde büyük talep gören BT ve Bilgi Teknolojileri disiplinleri yazıların yalnızca %2,8’ini kapsamaktadır.
Liseden üniversiteye geçiş neredeyse kesindir
Skuola.net portalı tarafından gerçekleştirilen bakanlık verilerinin analizinde de vurgulandığı gibi değişmeyen şey, üniversiteye erişimin gerçekleştiği öğrenim yollarıdır. 1969’dan önce bazı diplomalar tüm derece derslerine erişime izin vermiyordu, bugün bu kısıtlama artık kağıt üzerinde mevcut değil. Ama özünde kalıyor. Aslında, üniversiteye yönelik mesleklerin daha fazla olduğu derslerde birinci sınıf öğrencilerinin sayısı hızla artıyor: liselerde ortalama olarak 4 kişiden 3’ü, yani tam olarak %73,6’sı, lise diplomasını akademik yeterlilik açısından yalnızca bir ara adım olarak görüyor. . Diploma sonrası üniversiteye kayıt oranının %87,3 olduğu klasik liselerde veya bunun hemen altında (%87,) duran geleneksel fen liselerinde daha da zirveler görülüyor. Ayrıca ortalamanın üzerinde, %81,6’ya ulaşan uygulamalı bilimler ile Bilimsel seçeneği ve Uluslararası lise (%80,6) bulunmaktadır.
Bununla birlikte, en az “üniversite” lisesi İnsan Bilimleri (bir derece kursuna kayıtlı olanların %67’si) ve daha da az ölçüde ekonomik-sosyal versiyonu (%60,7) gibi görünmektedir. Akademik meslek, diploma sonrası kayıtların %69,4’ünü oluşturan Dilbilim için bile çok yüksek değildir.
Afam sistemi içerisinde yükseköğretime de açık olan adresler (sanat, müzik ve dans) için ayrı bir tartışma yapılması gerekmektedir. Bu, örneğin sanat ve müzik lisesinden sonra mezunların neden sırasıyla yalnızca %30,3 ve %40,8’inin üniversiteye kaydolduğunu açıklıyor.
Çalışma alanı aynı zamanda disiplinin varış alanını da etkiler
Ancak daha pratik yaklaşıma sahip derslerde tamamen farklı bir senaryo ortaya çıkıyor ve mezun olmak isteyen aday havuzu önemli ölçüde daralıyor. Teknik enstitülerden mezun olanlar arasında yalnızca üçte birinden biraz fazlası (%34,5) üniversiteye kaydoluyor: “ekonomik” alanlarda bu rakam %36,2’ye ulaşıyor, “teknolojik” alanlarda ise %33,2’ye düşüyor. Mesleki bir enstitüden mezun olanlar arasında yalnızca 7 kişiden 1’i (%13,7) diploma almaya çalışıyor; “Sanayi ve zanaat” sektörlerinde bu oran %7,5’e daha da düşmektedir.
Menşe diploması, beklenebileceği gibi, derece dersleri açısından seçimleri de büyük ölçüde etkilemektedir. Liseli gençler en çok bilim (%13,7), mühendislik (%13,2) ve ekonomi (%12,9) alanlarını tercih ediyor. “Teknik” diplomaya sahip olanlar öncelikle ekonomik alana (%23,2) yöneliktir. “Mesleki” diploması alanlar ekonomik (%16,4) ve mühendislik (%14,7) alanlarını tercih etmeye daha istekli.
Böylece, 2022 mezunlarının tercihlerine bakıldığında ilk sırada “ekonomik” disiplin grubu (%15,3), ardından “endüstriyel ve bilgi mühendisliği” (%13,8) ve “bilimsel” segmenti gelmektedir. tamamı (%12,5). “Tıbbi-sağlık ve ilaç” sektörü ise %10,1 oranındadır. Geriye kalan her şey çift haneli rakamlarda. Herhangi bir örnek var mı? “Hümanistik edebiyat” grubu, “dilbilimsel” grup gibi %5’te takılıp kalıyor; “yasal” olan kayıtların %7,5’ine ulaşıyor ve “psikolojik” alan (%3,8) veya “eğitim ve öğretim” (%4,2) gibi temel taşları ikiye katlıyor; Günümüzde büyük talep gören BT ve Bilgi Teknolojileri disiplinleri yazıların yalnızca %2,8’ini kapsamaktadır.
Liseden üniversiteye geçiş neredeyse kesindir
Skuola.net portalı tarafından gerçekleştirilen bakanlık verilerinin analizinde de vurgulandığı gibi değişmeyen şey, üniversiteye erişimin gerçekleştiği öğrenim yollarıdır. 1969’dan önce bazı diplomalar tüm derece derslerine erişime izin vermiyordu, bugün bu kısıtlama artık kağıt üzerinde mevcut değil. Ama özünde kalıyor. Aslında, üniversiteye yönelik mesleklerin daha fazla olduğu derslerde birinci sınıf öğrencilerinin sayısı hızla artıyor: liselerde ortalama olarak 4 kişiden 3’ü, yani tam olarak %73,6’sı, lise diplomasını akademik yeterlilik açısından yalnızca bir ara adım olarak görüyor. . Diploma sonrası üniversiteye kayıt oranının %87,3 olduğu klasik liselerde veya bunun hemen altında (%87,) duran geleneksel fen liselerinde daha da zirveler görülüyor. Ayrıca ortalamanın üzerinde, %81,6’ya ulaşan uygulamalı bilimler ile Bilimsel seçeneği ve Uluslararası lise (%80,6) bulunmaktadır.
Bununla birlikte, en az “üniversite” lisesi İnsan Bilimleri (bir derece kursuna kayıtlı olanların %67’si) ve daha da az ölçüde ekonomik-sosyal versiyonu (%60,7) gibi görünmektedir. Akademik meslek, diploma sonrası kayıtların %69,4’ünü oluşturan Dilbilim için bile çok yüksek değildir.
Afam sistemi içerisinde yükseköğretime de açık olan adresler (sanat, müzik ve dans) için ayrı bir tartışma yapılması gerekmektedir. Bu, örneğin sanat ve müzik lisesinden sonra mezunların neden sırasıyla yalnızca %30,3 ve %40,8’inin üniversiteye kaydolduğunu açıklıyor.
Çalışma alanı aynı zamanda disiplinin varış alanını da etkiler
Ancak daha pratik yaklaşıma sahip derslerde tamamen farklı bir senaryo ortaya çıkıyor ve mezun olmak isteyen aday havuzu önemli ölçüde daralıyor. Teknik enstitülerden mezun olanlar arasında yalnızca üçte birinden biraz fazlası (%34,5) üniversiteye kaydoluyor: “ekonomik” alanlarda bu rakam %36,2’ye ulaşıyor, “teknolojik” alanlarda ise %33,2’ye düşüyor. Mesleki bir enstitüden mezun olanlar arasında yalnızca 7 kişiden 1’i (%13,7) diploma almaya çalışıyor; “Sanayi ve zanaat” sektörlerinde bu oran %7,5’e daha da düşmektedir.
Menşe diploması, beklenebileceği gibi, derece dersleri açısından seçimleri de büyük ölçüde etkilemektedir. Liseli gençler en çok bilim (%13,7), mühendislik (%13,2) ve ekonomi (%12,9) alanlarını tercih ediyor. “Teknik” diplomaya sahip olanlar öncelikle ekonomik alana (%23,2) yöneliktir. “Mesleki” diploması alanlar ekonomik (%16,4) ve mühendislik (%14,7) alanlarını tercih etmeye daha istekli.