Bununla birlikte, bu muhtemelen, konunun tartışıldığı bağlam ve teknik yolu “kültürümüzle daha derinden bağlantılı hiçbir şey” olarak tanımlayan Başbakanın sözleri göz önüne alındığında gerçekleşti. Ama işler gerçekten nasıl?
“İçerdekilerin” bakış açısı
açıklığa kavuşturmak için Patricia Marinithe ITA baş öğretmeni Emilio Sereni, Roma tarım enstitüsü ve Ulusal Tarım Enstitüleri Ağı başkanı. Yani, Giorgia Meloni’nin kendisinin de “ileri görüşlü” olarak tanımlamaktan çekinmediği, tam da öğrencilerinin ödül töreninde bu sözleri söylerken Başbakan’ın yanında yer alan kişi. Bunun nedeni, ona göre, tarım gibi enstitülerde “diğer yollara göre kariyer fırsatları için çok daha yüksek bir kapasitenin olması”. Ve burada başbakan, programındaki noktalardan birine somut bir şekil verme isteğini gösterme fırsatını yakaladı: Made in Italy lisesi hakkında çok konuşulan.
Peki bu yeni okul aslında ne olacak? Bazı teknik enstitülerin yerini alacak, gerçek bir teknoloji lisesi olacak bir lise mi, yoksa üretim sektörleri açısından da geleneklerimizle bağlantılı yeni alanları keşfederek onlara katılacak bir yol mu? Belki de söylemek için henüz çok erken. Bu arada Skuola.net’in sorularını yanıtlayan okul müdürü Marini, mevcut tarım okulları ve gelecekte neler olabileceği konusundaki bazı şüphelerin giderilmesine yardımcı oldu.
Bugün tarımsal teknik enstitü nedir: öğrencilere ne öğretilir ve ne tür kariyerler açar?
“Tarım teknik enstitüsü yeni teknolojileri öğretiyor ve öğrencileri her şeyden önce sözde “tarım 4.0″a dayalı tamamen yenilikçi bir dijital yönetim gerçekliğini deneyimlemeye hazırlıyor. Bu nedenle bu okuldan çıkan figür – tarım uzmanı – bilirkişilik faaliyetini en baştan yürütebilir, Ziraat Bilimleri gibi dersin yakın olduğu fakültelerde eğitimine devam edebilir ve yeni imkanlara açılabilir. Mezun olan çok genç var mesela Hukukta, Tıpta, Veterinerlikte. Verilen müstahzar sağlam, önemli, birçok spesifik teknik konu ile”.
Tarım kolejlerinde verilen eğitim özellikle hangi sektörleri “kapsamaktadır”?
“Bizim durumumuzda üç derse ayrılıyor: Beşinci yıldan sonra uzmanlaşan, dünyada altı yıl süren tek okul olan Bağcılık ve Şarapçılık; sürdürülebilirlik konusundaki 2030 Gündemi ile ilgili konuları ağırlıklı olarak ilgilendiren Çevre ve Bölge; Üretim ve bu konuda her seviyede geniş bir hazırlık yelpazesi sunan Dönüşüm.Bu nedenle, açtığı olanaklar çoktur.Ama en önemlisi, iş dünyasına girmek için birçok olasılığın olmasıdır. okullar, her yıl mezun olan çocuk sayısından çok daha fazla”.
Vinitaly sahnesinde, yakında bir Made in Italy lisesinin kurulacağı duyuruldu ve onu ziraat teknik enstitüsüyle ilişkilendirdi: Bu yayını nasıl algıladınız?
“Hükümet, Başbakan Meloni’nin kendisinin “Made in Italy” olarak tanımladığı şeyin üretimi ve dönüşümü ile ilgili sektördeki bazı stratejik seçimlerin önemini yeniden teyit etti ve gelecek okul yılında tam olarak adlandırılan yeni bir yolu dahil etme olasılığından söz etti. Made in Italy Lisesi. Hukuk sistemimizin şu ana kadar boş bıraktığı bir yeri mutlaka kaplayacak bir okul”.
Halihazırda var olan teknik yolun bir “lisans sahibi” olacağını tahmin etmek kolay mı yoksa yeni lise başka bir şey mi olacak? Tarımın geleceğini nasıl hayal ediyorsunuz veya nasıl olmasını umuyorsunuz?
“Tarım teknik lisesinin yerini tam anlamıyla doldurup dolduramayacağını, teknolojik lise olup olmayacağını, olacağını düşündüğümüz değişikliklerle özel olarak görmemiz gerekecek. Bunu ancak ilgili tüm konu ağıyla görüştükten sonra anlayacağız. Her halükarda, Konsey Başkanı, kalpazanlıkla mücadelede (“İtalyan sondajı” olarak adlandırılan) Made in Italy’ye saygı yönündeki bu büyük taahhüdü takdir etmektedir”.
Ancak birçok ailenin (dolayısıyla öğrencilerin) teknik-pratik ticarete karşı önyargıları devam ediyor. Bunu nasıl açıklarsın?
“Maalesef, ortaokullarda her zaman kurnazca rehberlik sunulmuyor, klişeler devam ediyor, birçok öğretmen, okul müdürü ama her şeyden önce, teknik ve profesyonel dersleri bir kenara bırakarak veya en azından sadece ve sadece lise derslerini tercih etme eğiliminde olan ebeveynlerle. Ancak, her zaman buna uygun olmayabilecek bir öğrenci türü için onları”.
Ne anlamda?
“Teknik kurslar da çok karmaşık olabilir; kimya, matematik, fizik, yabancı diller, öğrencinin alması gereken teknolojik ders için temeldir. Özellikle Ziraat kursuna katılmak için kişinin daha sonra sahip olması gerekir. doğaya, çevreye karşı güçlü bir tutku ve geleceği görme konusunda yeni bir yeteneğe sahip olmak. Ancak, bu tür okullar her zaman iyi anlaşılmaz”.
Kendi alanında kalan, bugün hala “tarımdan çalınan silahlar” ın entelektüel yetenekleri zayıf bir kişiyi belirtmek için duyuyoruz. Ne cevap veriyor?
“Aileler bu tür yolların sunduğu gerçek olanaklara dokunmak için bu enstitülere gitmeli. Tarımda artık kimsenin toprağı çapalamadığını, ancak metodoloji ve tekniklerin olduğunu, son nesil traktörlerin kullanıldığını, uydulara ve GPS’e bağlı olduğunu hatırlayarak. Üstelik biz İtalyanlar. Dünyadaki sektördeki diğer tüm uzmanların aksine, yaratıcı olma ve ürünü sürekli yenileme konusunda büyük bir yeteneğe sahibiz. Gelenekten başlayarak, inovasyonla üstesinden geliyoruz”.
“İçerdekilerin” bakış açısı
açıklığa kavuşturmak için Patricia Marinithe ITA baş öğretmeni Emilio Sereni, Roma tarım enstitüsü ve Ulusal Tarım Enstitüleri Ağı başkanı. Yani, Giorgia Meloni’nin kendisinin de “ileri görüşlü” olarak tanımlamaktan çekinmediği, tam da öğrencilerinin ödül töreninde bu sözleri söylerken Başbakan’ın yanında yer alan kişi. Bunun nedeni, ona göre, tarım gibi enstitülerde “diğer yollara göre kariyer fırsatları için çok daha yüksek bir kapasitenin olması”. Ve burada başbakan, programındaki noktalardan birine somut bir şekil verme isteğini gösterme fırsatını yakaladı: Made in Italy lisesi hakkında çok konuşulan.
Peki bu yeni okul aslında ne olacak? Bazı teknik enstitülerin yerini alacak, gerçek bir teknoloji lisesi olacak bir lise mi, yoksa üretim sektörleri açısından da geleneklerimizle bağlantılı yeni alanları keşfederek onlara katılacak bir yol mu? Belki de söylemek için henüz çok erken. Bu arada Skuola.net’in sorularını yanıtlayan okul müdürü Marini, mevcut tarım okulları ve gelecekte neler olabileceği konusundaki bazı şüphelerin giderilmesine yardımcı oldu.
Bugün tarımsal teknik enstitü nedir: öğrencilere ne öğretilir ve ne tür kariyerler açar?
“Tarım teknik enstitüsü yeni teknolojileri öğretiyor ve öğrencileri her şeyden önce sözde “tarım 4.0″a dayalı tamamen yenilikçi bir dijital yönetim gerçekliğini deneyimlemeye hazırlıyor. Bu nedenle bu okuldan çıkan figür – tarım uzmanı – bilirkişilik faaliyetini en baştan yürütebilir, Ziraat Bilimleri gibi dersin yakın olduğu fakültelerde eğitimine devam edebilir ve yeni imkanlara açılabilir. Mezun olan çok genç var mesela Hukukta, Tıpta, Veterinerlikte. Verilen müstahzar sağlam, önemli, birçok spesifik teknik konu ile”.
Tarım kolejlerinde verilen eğitim özellikle hangi sektörleri “kapsamaktadır”?
“Bizim durumumuzda üç derse ayrılıyor: Beşinci yıldan sonra uzmanlaşan, dünyada altı yıl süren tek okul olan Bağcılık ve Şarapçılık; sürdürülebilirlik konusundaki 2030 Gündemi ile ilgili konuları ağırlıklı olarak ilgilendiren Çevre ve Bölge; Üretim ve bu konuda her seviyede geniş bir hazırlık yelpazesi sunan Dönüşüm.Bu nedenle, açtığı olanaklar çoktur.Ama en önemlisi, iş dünyasına girmek için birçok olasılığın olmasıdır. okullar, her yıl mezun olan çocuk sayısından çok daha fazla”.
Vinitaly sahnesinde, yakında bir Made in Italy lisesinin kurulacağı duyuruldu ve onu ziraat teknik enstitüsüyle ilişkilendirdi: Bu yayını nasıl algıladınız?
“Hükümet, Başbakan Meloni’nin kendisinin “Made in Italy” olarak tanımladığı şeyin üretimi ve dönüşümü ile ilgili sektördeki bazı stratejik seçimlerin önemini yeniden teyit etti ve gelecek okul yılında tam olarak adlandırılan yeni bir yolu dahil etme olasılığından söz etti. Made in Italy Lisesi. Hukuk sistemimizin şu ana kadar boş bıraktığı bir yeri mutlaka kaplayacak bir okul”.
Halihazırda var olan teknik yolun bir “lisans sahibi” olacağını tahmin etmek kolay mı yoksa yeni lise başka bir şey mi olacak? Tarımın geleceğini nasıl hayal ediyorsunuz veya nasıl olmasını umuyorsunuz?
“Tarım teknik lisesinin yerini tam anlamıyla doldurup dolduramayacağını, teknolojik lise olup olmayacağını, olacağını düşündüğümüz değişikliklerle özel olarak görmemiz gerekecek. Bunu ancak ilgili tüm konu ağıyla görüştükten sonra anlayacağız. Her halükarda, Konsey Başkanı, kalpazanlıkla mücadelede (“İtalyan sondajı” olarak adlandırılan) Made in Italy’ye saygı yönündeki bu büyük taahhüdü takdir etmektedir”.
Ancak birçok ailenin (dolayısıyla öğrencilerin) teknik-pratik ticarete karşı önyargıları devam ediyor. Bunu nasıl açıklarsın?
“Maalesef, ortaokullarda her zaman kurnazca rehberlik sunulmuyor, klişeler devam ediyor, birçok öğretmen, okul müdürü ama her şeyden önce, teknik ve profesyonel dersleri bir kenara bırakarak veya en azından sadece ve sadece lise derslerini tercih etme eğiliminde olan ebeveynlerle. Ancak, her zaman buna uygun olmayabilecek bir öğrenci türü için onları”.
Ne anlamda?
“Teknik kurslar da çok karmaşık olabilir; kimya, matematik, fizik, yabancı diller, öğrencinin alması gereken teknolojik ders için temeldir. Özellikle Ziraat kursuna katılmak için kişinin daha sonra sahip olması gerekir. doğaya, çevreye karşı güçlü bir tutku ve geleceği görme konusunda yeni bir yeteneğe sahip olmak. Ancak, bu tür okullar her zaman iyi anlaşılmaz”.
Kendi alanında kalan, bugün hala “tarımdan çalınan silahlar” ın entelektüel yetenekleri zayıf bir kişiyi belirtmek için duyuyoruz. Ne cevap veriyor?
“Aileler bu tür yolların sunduğu gerçek olanaklara dokunmak için bu enstitülere gitmeli. Tarımda artık kimsenin toprağı çapalamadığını, ancak metodoloji ve tekniklerin olduğunu, son nesil traktörlerin kullanıldığını, uydulara ve GPS’e bağlı olduğunu hatırlayarak. Üstelik biz İtalyanlar. Dünyadaki sektördeki diğer tüm uzmanların aksine, yaratıcı olma ve ürünü sürekli yenileme konusunda büyük bir yeteneğe sahibiz. Gelenekten başlayarak, inovasyonla üstesinden geliyoruz”.