Yazınsal Biçem Ne Demek ?

axeklas

Global Mod
Global Mod
“Yazınsal Biçem Ne Demek?” – Cümlelerin Kıyafet Dolabına Dalıyoruz!

Selam sevgili forumdaşlar!

Bugün konumuz kulağa biraz “edebiyat fakültesi final sorusu” gibi gelen ama aslında hepimizin her gün farkında olmadan yaşadığı bir şey: yazınsal biçem.

Hani bazen birini okurken “bu kesin Orhan Pamuk cümlesi” dersiniz ya — işte o! Ama tabii biz bugün bunu akademik ciddiyetle değil, kahkahası bol bir forum sohbeti tadında konuşacağız.

Hazırsanız; erkeklerin çözüm odaklı analizleriyle, kadınların duygusal sezgilerini karıştırıp ortaya bol ironili bir “biçem salatası” çıkarıyoruz.

---

Yazınsal Biçem: Yazının Parmağındaki Yüzük

Önce şu tanımı eğip bükmeden koyalım:

Yazınsal biçem, bir yazarın dili kullanma tarzıdır. Yani kelime seçimleri, cümle uzunlukları, duygusal tonu, ritmi, hatta noktalama işaretleriyle yarattığı kendine özgü hava.

Ama hadi dürüst olalım, bunu bu kadar ciddi söyleyince kimse okumak istemiyor.

O yüzden şöyle diyelim:

> Biçem, yazının saç modelidir.

> Kimininki düz fönlü, kimininki kıvırcık dağınık; ama hepsi kişiyi ele verir.

Bazı yazarlar “ben sade severim” der, cümleleri askeri düzen gibi kısa keser.

Bazısı ise “hayatı anlatmak kolay mı kardeşim?” deyip üç paragrafta bitmeyen cümlelerle bizi baş döndürür.

İşte bütün mesele bu: kelimeleri nasıl dans ettirdiğin.

---

Erkek Forumdaşlar: “Biçem mi dedin? O zaman sistematik bakalım!”

Erkek tayfa genelde konuyu “şemayla anlatabilir miyiz?” noktasına getirir.

Bir tanesi hemen çıkar, şöyle bir tablo yapar:

| Biçem Türü | Özellik | Örnek Yazar |

| ---------- | -------------------------- | ----------- |

| Gerçekçi | Gözlem, nesnellik | Orhan Kemal |

| Romantik | Duygusallık, iç monolog | Halit Ziya |

| Modernist | Parçalı yapı, bilinç akışı | Oğuz Atay |

Ve ardından şu cümle gelir:

> “Yani hocam aslında biçem dediğimiz şey, yazarın söylem stratejisidir.”

Evet… strateji kelimesi.

Erkek forumdaşlar için biçem; bir futbol taktiği gibidir.

Kimisi defansif (kısa cümlelerle net anlatım), kimisi ofansif (benzetmelerle saldırı), kimisi de “topa hiç dokunmadan estetik şov” yapar.

Hatta biri mutlaka şöyle der:

> “Benim yazınsal biçemim minimaldir. Gereksiz sıfatlara alerjim var.”

Ama sonra bir başka forumdaş cevap yazar:

> “O minimalist biçem değil, kelime tembelliği o.”

Ve işte forumun harareti yükselir.

---

Kadın Forumdaşlar: “Biçem mi? Hemen hissediyorum.”

Kadın forumdaşlar konuyu daha duygusal ve sezgisel yaklaşımla ele alır:

> “Bence biçem, yazarın kalbinin atış ritmidir.”

Yani erkekler için “biçem = strateji”, kadınlar için “biçem = his”.

Bir kadın forumdaş mesela der ki:

> “Yazarın biçeminden önce ruh hali konuşuyor. Cümlelerindeki nefes alışını duyuyorum.”

Ve işte o an, forumun bir köşesinden biri yazıyor:

> “Cümleleri dinleyen kadınlar olmasa, biz hâlâ noktalama işaretini stratejik silah zannederdik.”

Kadınlar için biçem, kelimelerin arasındaki duygusal dokudur.

Bir bakış, bir susuş, bir noktalama bile anlatır onlar için.

“Orhan Pamuk’un virgül kullanışına bile güvenmem” diyenler de çıkar tabii, ama işte tartışma o zaman güzelleşir.

---

Yazınsal Biçem Türleri: Forum Versiyonu

Gelin bu ciddi konuyu forum tadında sınıflandıralım:

1. “Uzman Abi Biçemi”

Cümleler teknik terimlerle doludur. “Bu metinde sözdizimsel varyasyonun baskın rolü yadsınamaz.”

Altına biri mutlaka yazar:

> “Hocam biz sadece ne güzel yazmış demek istedik.”

2. “Kahveyle Yazıyorum Biçemi”

Duygusal, samimi, içten.

“Bugün kelimeler bile kırılgan. Yazarken ben bile ağladım.”

Kadın forumdaşların sıcaklığı, bu biçemde parlar.

3. “Ters Köşe Biçemi”

Her cümle bir şaka, her paragraf bir sürpriz.

“Biçem mi dedin? Benimki kahvaltı tabağı gibi — biraz karışık ama doyurucu.”

4. “Felsefi Şüpheci Biçem”

“Biçem var mı ki zaten? Ya sadece okurun zihninde şekillenen bir yanılsamaysa?”

(Bu kullanıcılar genelde tartışmanın sonunda kendi cümlelerinden sıkılıp sessizce çıkar.)

---

Biçem = Kimlik: Yazarın Yazıda Kıyafeti

Yazınsal biçem bir anlamda, yazarın “modasıdır.”

Kimisi sade beyaz tişört gibidir — Hemingway mesela.

Kimisi gösterişli ipek gömlek — Nabokov.

Kimisi “ben pijamayla yazarım kardeşim” der — Bukowski.

Bir yazarın biçemi, kelimelerin ritmini belirler.

Bazısı vurur geçer, bazısı sarar sarmalar, bazısı da sizi bir kelimeyle altüst eder.

Ama dikkat edin: Biçem sadece süs değildir.

İyi biçem, anlatımın özüyle uyuşur.

Kısacası, içi boş parfüm değildir; kokusuyla anlatmak istediklerini destekler.

---

Biçemle Ego Arasındaki İnce Çizgi

Şunu da konuşalım: Biçem bazen yazarı büyütür, bazen boğar.

Bazı yazarlar biçemine o kadar âşık olur ki, anlatmak istedikleri geride kalır.

Bir forumdaşın dediği gibi:

> “Cümleleri o kadar süslemiş ki, duygunun tabutu olmuş.”

Bir başkası cevap verir:

> “Ama o süs olmadan kimse dönüp bakmazdı.”

İşte tam da burada tartışmanın özü başlar:

Biçem mi anlamı taşır, anlam mı biçemi belirler?

Yani yazının ruhunu kim yönetir — kalem mi, kalp mi?

---

Erkekler vs Kadınlar: Biçem Arenası

Erkek kullanıcı:

> “Benim biçem analitiktir. Gereksiz sözdizimiyle vakit kaybetmem.”

Kadın kullanıcı:

> “Benim biçem duygusaldır. Noktaları bile hissederim.”

Erkek kullanıcı:

> “Biçem bir araçtır.”

Kadın kullanıcı:

> “Biçem bir kimliktir.”

Ve o anda bir üçüncü kullanıcı gelir:

> “Biçem, yazının saçını tararken aynaya bakıp ‘bugün nasıl görünmek istiyorum?’ demesidir.”

Forumda kahkahalar yükselir, ama herkes içten içe şunu düşünür:

Belki de hepimizin biçemi, hayatta nasıl konuştuğumuzun yazıya dökülmüş hâlidir.

---

Peki Sizin Yazınsal Biçeminiz Ne Forumdaşlar?

Şimdi lafı size bırakıyorum:

- Sizce yazınsal biçem doğuştan mı gelir, yoksa zamanla mı oturur?

- Kendi yazılarınızda hangi biçemi fark ediyorsunuz — kısa, vurucu mu, yoksa duygusal ve akıcı mı?

- Biçem mi daha önemli, içerik mi?

- Ve en önemlisi: Biçem mi yazarı taşır, yazar mı biçemi yaratır?

Hadi dökün içindekileri!

Biraz felsefe, biraz mizah, bolca forum ruhu…

Belki de bu başlıktan sonra herkes kendi biçemini keşfeder — ya da en azından noktalama işaretlerine bir parça duyguyla bakar.
 
Üst