Sadece "Allah" Diyerek Zikir Çekilir mi?
Merhaba forumdaşlar,
Bu akşam sizlerle uzun zamandır zihnimi kurcalayan, belki de birçoğumuzun aklından geçen bir konuyu paylaşmak istedim: “Sadece *Allah* diyerek zikir çekilir mi?” Hem kendi araştırmalarım, hem de çevremden duyduğum hikâyelerle bu soruya cevap aradım. Paylaşacaklarımın sadece bilgi değil, aynı zamanda bir yolculuk olduğunu bilmenizi isterim.
Bir Mescit Sohbetinde Doğan Soru
Geçen ay mahalledeki küçük mescitte bir sohbet halkasına katıldım. Sohbetin sonunda gençlerden biri hocaya dönüp sordu:
“Hocam, ben sadece *Allah* diyerek zikir çekiyorum. Acaba bu doğru mu? Yoksa mutlaka başka tesbihler de eklemem gerekir mi?”
O an, cemaatte bir sessizlik oldu. Kimisi başını salladı, kimisi düşüncelere daldı. İşte o sessizlik bana gösterdi ki bu mesele sadece bir kişinin değil, hepimizin kalbinde yer bulan bir soruydu.
Veriler ve Kaynaklardan Bakış
Dinî literatürde “zikir” kelimesi, Allah’ı anmak, hatırlamak ve gönülde diri tutmak anlamına geliyor. Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette zikir tavsiye ediliyor: *“Beni anın ki ben de sizi anayım.”* (Bakara, 152)
Peki sadece “Allah” diyerek zikir olur mu?
* Tasavvuf kaynaklarında, özellikle Nakşibendî ve Kadirî geleneklerinde, “Allah” ismiyle yapılan zikrin en yüksek mertebelerden biri olduğu vurgulanır. Çünkü bu isim, Allah’ın bütün isimlerini kendisinde toplar.
* Psikoloji araştırmalarında ise tekrarlanan kelime veya isimlerin beyinde sakinleştirici bir etki yaptığı, kalp atışını düzenlediği ve stres seviyesini düşürdüğü gösterilmiştir. “Allah” gibi anlam yüklü bir kelimeyi tekrar etmek, hem ruhsal hem de fizyolojik açıdan bir rahatlama sağlar.
Yani sadece “Allah” diyerek zikir çekmek hem dinî açıdan temellendirilebilir, hem de bilimsel verilere göre insanın ruhuna huzur verir.
Erkeklerin Pratik Yaklaşımı
Erkek forumdaşlardan birini hatırlatmak istiyorum: Hasan abi, geçenlerde çay sohbetinde şöyle demişti:
“Bak kardeşim, ben işten eve dönünce 15 dakikamı ayırıyorum. Tesbihimi alıyorum, sadece *Allah* diyorum. Beni rahatlatıyor mu? Evet. Kalbime huzur veriyor mu? Evet. Daha ötesine çok girmiyorum. Benim için mesele net: faydalıysa yap, faydasızsa bırak.”
Hasan abinin yaklaşımı çok erkekçe bir bakış açısıydı. Net, pratik ve sonuç odaklı. Onun için mesele uzun tartışmalara gerek duymadan, işlevsel bir çözüm bulmaktı.
Kadınların Topluluk ve Duygu Merkezli Bakışı
Öte yandan, annemle yaptığımız bir konuşmayı da paylaşmak isterim. Ona aynı soruyu sordum:
“Anne, sence sadece Allah diyerek zikir çekilir mi?”
Annem hafifçe gülümsedi:
“Evladım, Allah’ın adını anmak kalbe şifa. Ama bazen yalnız başına çekmek yetmez. Biz komşu kadınlarla bir araya geliyoruz, birlikte tesbihat yapıyoruz. O an sadece Allah demiyoruz, dualarımızı da paylaşıyoruz. Birbirimizin gözyaşına, sevinçlerine şahit oluyoruz. İşte orada gerçek zikir toplulukla daha güçlü oluyor.”
Annemin bakışı, kadınların çoğunlukla ilişki ve topluluk odaklı yaklaşımını yansıtıyordu. Onlar için zikir sadece bireysel bir eylem değil; birlikte iyileşmenin, paylaşmanın da bir yolu.
Bir Yolculuğun Hikâyesi
Bir dostumun hikâyesini de buraya eklemek isterim. Üniversite yıllarında büyük bir sınav kaygısı yaşayan Ahmet, geceleri uyuyamaz hale gelmişti. Bir gün hocasının tavsiyesiyle sadece “Allah” diyerek zikir çekmeye başladı. İlk günler dilinde yabancı bir kelime gibi dönüp duran bu tekrar, zamanla kalbine işledi. Aylar sonra Ahmet, “Sanki içimde fırtınalar dinecek bir liman buldu,” diye anlatmıştı.
Bu hikâye bana şunu gösterdi: Zikir, kelimenin basit tekrarından çok daha derin bir şey. Sadece “Allah” demek bile insanın içinde bambaşka kapılar açabiliyor.
Sonuç: Zikirde Kalbin Rolü
Sadece “Allah” diyerek zikir çekmek mümkündür ve değerlidir. Çünkü asıl olan, kalbin niyetidir. Dilin tekrar ettiği kelime kalbe inerse, orada bir huzur doğar. İster yalnız başına tesbihle, ister kalabalık bir cemiyetle, isterse sessizce içinden söylensin… Önemli olan, o an kalbin Allah’a yönelmesidir.
Forumdaşlara Sorular
Şimdi sözü size bırakmak istiyorum. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
* Sizce sadece “Allah” diyerek zikir çekmek yeterli midir?
* Bireysel zikir mi daha etkilidir, yoksa toplulukla yapılan mı?
* Zikir çekerken yaşadığınız kişisel bir deneyim oldu mu, sizi derinden etkileyen bir an?
Yorumlarınızı bekliyorum. Belki de bu başlık, hepimizin farklı bakış açılarını paylaşacağı, gönüllere huzur katacak bir sohbetin kapısını aralar.
Merhaba forumdaşlar,
Bu akşam sizlerle uzun zamandır zihnimi kurcalayan, belki de birçoğumuzun aklından geçen bir konuyu paylaşmak istedim: “Sadece *Allah* diyerek zikir çekilir mi?” Hem kendi araştırmalarım, hem de çevremden duyduğum hikâyelerle bu soruya cevap aradım. Paylaşacaklarımın sadece bilgi değil, aynı zamanda bir yolculuk olduğunu bilmenizi isterim.
Bir Mescit Sohbetinde Doğan Soru
Geçen ay mahalledeki küçük mescitte bir sohbet halkasına katıldım. Sohbetin sonunda gençlerden biri hocaya dönüp sordu:
“Hocam, ben sadece *Allah* diyerek zikir çekiyorum. Acaba bu doğru mu? Yoksa mutlaka başka tesbihler de eklemem gerekir mi?”
O an, cemaatte bir sessizlik oldu. Kimisi başını salladı, kimisi düşüncelere daldı. İşte o sessizlik bana gösterdi ki bu mesele sadece bir kişinin değil, hepimizin kalbinde yer bulan bir soruydu.
Veriler ve Kaynaklardan Bakış
Dinî literatürde “zikir” kelimesi, Allah’ı anmak, hatırlamak ve gönülde diri tutmak anlamına geliyor. Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette zikir tavsiye ediliyor: *“Beni anın ki ben de sizi anayım.”* (Bakara, 152)
Peki sadece “Allah” diyerek zikir olur mu?
* Tasavvuf kaynaklarında, özellikle Nakşibendî ve Kadirî geleneklerinde, “Allah” ismiyle yapılan zikrin en yüksek mertebelerden biri olduğu vurgulanır. Çünkü bu isim, Allah’ın bütün isimlerini kendisinde toplar.
* Psikoloji araştırmalarında ise tekrarlanan kelime veya isimlerin beyinde sakinleştirici bir etki yaptığı, kalp atışını düzenlediği ve stres seviyesini düşürdüğü gösterilmiştir. “Allah” gibi anlam yüklü bir kelimeyi tekrar etmek, hem ruhsal hem de fizyolojik açıdan bir rahatlama sağlar.
Yani sadece “Allah” diyerek zikir çekmek hem dinî açıdan temellendirilebilir, hem de bilimsel verilere göre insanın ruhuna huzur verir.
Erkeklerin Pratik Yaklaşımı
Erkek forumdaşlardan birini hatırlatmak istiyorum: Hasan abi, geçenlerde çay sohbetinde şöyle demişti:
“Bak kardeşim, ben işten eve dönünce 15 dakikamı ayırıyorum. Tesbihimi alıyorum, sadece *Allah* diyorum. Beni rahatlatıyor mu? Evet. Kalbime huzur veriyor mu? Evet. Daha ötesine çok girmiyorum. Benim için mesele net: faydalıysa yap, faydasızsa bırak.”
Hasan abinin yaklaşımı çok erkekçe bir bakış açısıydı. Net, pratik ve sonuç odaklı. Onun için mesele uzun tartışmalara gerek duymadan, işlevsel bir çözüm bulmaktı.
Kadınların Topluluk ve Duygu Merkezli Bakışı
Öte yandan, annemle yaptığımız bir konuşmayı da paylaşmak isterim. Ona aynı soruyu sordum:
“Anne, sence sadece Allah diyerek zikir çekilir mi?”
Annem hafifçe gülümsedi:
“Evladım, Allah’ın adını anmak kalbe şifa. Ama bazen yalnız başına çekmek yetmez. Biz komşu kadınlarla bir araya geliyoruz, birlikte tesbihat yapıyoruz. O an sadece Allah demiyoruz, dualarımızı da paylaşıyoruz. Birbirimizin gözyaşına, sevinçlerine şahit oluyoruz. İşte orada gerçek zikir toplulukla daha güçlü oluyor.”
Annemin bakışı, kadınların çoğunlukla ilişki ve topluluk odaklı yaklaşımını yansıtıyordu. Onlar için zikir sadece bireysel bir eylem değil; birlikte iyileşmenin, paylaşmanın da bir yolu.
Bir Yolculuğun Hikâyesi
Bir dostumun hikâyesini de buraya eklemek isterim. Üniversite yıllarında büyük bir sınav kaygısı yaşayan Ahmet, geceleri uyuyamaz hale gelmişti. Bir gün hocasının tavsiyesiyle sadece “Allah” diyerek zikir çekmeye başladı. İlk günler dilinde yabancı bir kelime gibi dönüp duran bu tekrar, zamanla kalbine işledi. Aylar sonra Ahmet, “Sanki içimde fırtınalar dinecek bir liman buldu,” diye anlatmıştı.
Bu hikâye bana şunu gösterdi: Zikir, kelimenin basit tekrarından çok daha derin bir şey. Sadece “Allah” demek bile insanın içinde bambaşka kapılar açabiliyor.
Sonuç: Zikirde Kalbin Rolü
Sadece “Allah” diyerek zikir çekmek mümkündür ve değerlidir. Çünkü asıl olan, kalbin niyetidir. Dilin tekrar ettiği kelime kalbe inerse, orada bir huzur doğar. İster yalnız başına tesbihle, ister kalabalık bir cemiyetle, isterse sessizce içinden söylensin… Önemli olan, o an kalbin Allah’a yönelmesidir.
Forumdaşlara Sorular
Şimdi sözü size bırakmak istiyorum. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
* Sizce sadece “Allah” diyerek zikir çekmek yeterli midir?
* Bireysel zikir mi daha etkilidir, yoksa toplulukla yapılan mı?
* Zikir çekerken yaşadığınız kişisel bir deneyim oldu mu, sizi derinden etkileyen bir an?
Yorumlarınızı bekliyorum. Belki de bu başlık, hepimizin farklı bakış açılarını paylaşacağı, gönüllere huzur katacak bir sohbetin kapısını aralar.