“Yol Ayrımı” Kaç Sayfa? Bir Kitabın Sayfa Sayısıyla Hayatın Hesap Defteri
Arkadaşlar, dürüst olayım: Kitapların sayfa sayısını öğrenmeye çalışırken kendimi bazen marketteki yoğurtların gramajını karşılaştıran biri gibi hissediyorum. “Bu kitap 500 sayfa, öbürü 350… hangisi daha bereketli?” Hele söz konusu “Yol Ayrımı” olunca iş daha da ilginç oluyor. Çünkü kitap yalnızca edebi bir yolculuk değil, aynı zamanda forumdaşlara bol bol malzeme çıkaracak bir “sayfa sayma” ritüeli.
Peki “Yol Ayrımı kaç sayfadır?” sorusunun cevabı sadece bir rakam mıdır? Yoksa hayatın bize attığı küçük edebi çelmelerden biri midir? Gelin, hem erkeklerin mühendis kafasıyla, hem kadınların kalp gözleriyle bu meseleye gülümseyerek dalalım.
---
Erkek Bakışı: Sayfa Sayısını Excel’e Dökenler
Erkek forumdaşlar bu soruyu duyunca kafasında direkt tablo açılır:
* “Kitap 700 sayfa diyorsun, peki sayfa başına kaç kelime düşüyor?”
* “Bir günde 50 sayfa okursam 14 günde bitiririm, ara verirsem 18 gün, final haftasında başlarsam asla bitiremem.”
Hatta bazıları işi planlamaya öyle kaptırır ki, kitabı okumadan önce okuma planı kitabın kendisinden daha uzun olur. Excel’de hücreleri renklendirip “Salı günleri 70 sayfa, çarşamba 30, pazar full gaz 120 sayfa” diye hesaplayan erkek forumdaşlara selam olsun. Siz olmasanız “Yol Ayrımı” hâlâ rafta duruyor olurdu.
---
Kadın Bakışı: Sayfa Sayısından Çok Kalp Sayısı
Kadın forumdaşlar ise olaya bambaşka bakar: “Sayfa sayısı önemli değil, hissettiğin duygular kaç sayfa sürdü, ona bak.” Yani onlar için mesele kitabın kaç sayfa olduğu değil, kaç gözyaşı, kaç tebessüm, kaç iç çekişle dolu olduğudur.
Bir kadın forumdaş der ki: “Kitap 600 sayfa olabilir, ama bana bir cümlesi yetti, günlerce düşündürdü.” Başka biri de ekler: “Bazı kitaplar 1000 sayfa olsa da çabuk biter, bazıları 100 sayfada bile ağır gelir.”
Erkek forumdaşlar hesap makinesiyle uğraşırken, kadın forumdaşlar kalp terazisine koyuyor. Sonuç? İkisinin ortasında insan kitabı hem bitiriyor, hem de anlıyor.
---
Sayfa Sayısı Bir Ölçü müdür, Yoksa Tuzak mı?
Bakın dostlar, “Yol Ayrımı” gibi romanların sayfa sayısına fazla takılmak aslında biraz yemek porsiyonlarını hesaplamaya benziyor. Tabakta 10 köfte olabilir, ama senin doyup doymaman içindeki açlığa bağlı.
Kitap da öyle: 500 sayfa görünüyor, ama öyle akıcı ki, bir bakmışsın bitmiş. Bazen de 200 sayfa var, ama dil ağır, olay derin, bir sayfayı 20 dakika okursun. Yani sayfa sayısı biraz da hayatın şakası.
---
Mizah Tarafı: Kitap Kaç Sayfa Değil, Kaç Bardak Çay Götürür?
Asıl ölçüyü söyleyeyim mi? Kitap kaç sayfa değil, kaç bardak çayla okunuyor, mesele o!
* 500 sayfaysa ortalama 30 bardak çay demektir.
* Yanına biraz çekirdek eklersen süre kısalır.
* Kahve tercih edenler için 500 sayfa = 15 kupa filtre kahve.
Yani aslında kitabın uzunluğu mideyle doğru orantılı. Hatta “Yol Ayrımı”nı okuyanların %80’i kitabı bitirmeden önce en az 3 paket bisküvi götürmüştür, iddia ediyorum.
---
Rakamlarla Oynamak: Forumun Matematik Köşesi
Şimdi kabul edelim, bazı forumdaşlar burada ciddi ciddi matematik yapacak:
* Ortalama insan dakikada 200 kelime okur.
* Kitap 600 sayfa, sayfa başı 250 kelime olsa = 150.000 kelime.
* 150.000 / 200 = 750 dakika. Yani 12,5 saat.
Hah işte, erkek forumdaş bunu hesaplar, kadın forumdaş ise “12,5 saat de olsa kalbime dokunduysa değer” der. Yine herkes kendi yolunda gider, ama kitabın adı da zaten “Yol Ayrımı.” Tesadüf mü sizce?
---
Forumdaşlara Soru: Sizce Kaç Sayfa Önemli?
Şimdi topu size atıyorum:
* Bir kitabın sayfa sayısı sizin için önemli mi?
* Yoksa bir kitabı elinize aldığınızda “Kaç sayfa olursa olsun, beni içine alabiliyor mu?” diye mi bakıyorsunuz?
* Bir de dürüst olun, kitabı alırken “Ne bu ya, tuğla gibi, kim okuyacak?” deyip sonra rafta unutup bırakan var mı?
Belki de kitabın asıl sorusu şu: Biz hayatımızda kaç sayfalık bir yol ayrımında duruyoruz? Bazen tek cümlelik karar, bin sayfalık kitaptan daha fazla hayatımızı değiştiriyor.
---
Son Nokta: Sayfa Sayısı mı, Yol Ayrımı mı?
“Yol Ayrımı kaç sayfa?” sorusu aslında hepimize şunu düşündürüyor: Hayatta da önümüze sürekli “sayfalar” çıkıyor. Kimimiz o sayfaları hızlıca çeviriyor, kimimiz uzun uzun üzerinde duruyor. Ama asıl mesele, o sayfalarda kendimizi bulup bulmadığımız.
Kitap 500 mü, 700 mü sayfa? Çok da önemli değil. Asıl önemli olan, okurken kendini nereye götürdüğü. Çünkü bazen bir kitap sadece kitap değildir; hayatın küçük bir provasıdır.
Şimdi söz sizde:
Sizce sayfa sayısı önemli mi, yoksa kitabın bıraktığı iz mi?
Hadi bakalım, forumun en keyifli “sayfa sayma” sohbetini başlatalım.
Arkadaşlar, dürüst olayım: Kitapların sayfa sayısını öğrenmeye çalışırken kendimi bazen marketteki yoğurtların gramajını karşılaştıran biri gibi hissediyorum. “Bu kitap 500 sayfa, öbürü 350… hangisi daha bereketli?” Hele söz konusu “Yol Ayrımı” olunca iş daha da ilginç oluyor. Çünkü kitap yalnızca edebi bir yolculuk değil, aynı zamanda forumdaşlara bol bol malzeme çıkaracak bir “sayfa sayma” ritüeli.
Peki “Yol Ayrımı kaç sayfadır?” sorusunun cevabı sadece bir rakam mıdır? Yoksa hayatın bize attığı küçük edebi çelmelerden biri midir? Gelin, hem erkeklerin mühendis kafasıyla, hem kadınların kalp gözleriyle bu meseleye gülümseyerek dalalım.
---
Erkek Bakışı: Sayfa Sayısını Excel’e Dökenler
Erkek forumdaşlar bu soruyu duyunca kafasında direkt tablo açılır:
* “Kitap 700 sayfa diyorsun, peki sayfa başına kaç kelime düşüyor?”
* “Bir günde 50 sayfa okursam 14 günde bitiririm, ara verirsem 18 gün, final haftasında başlarsam asla bitiremem.”
Hatta bazıları işi planlamaya öyle kaptırır ki, kitabı okumadan önce okuma planı kitabın kendisinden daha uzun olur. Excel’de hücreleri renklendirip “Salı günleri 70 sayfa, çarşamba 30, pazar full gaz 120 sayfa” diye hesaplayan erkek forumdaşlara selam olsun. Siz olmasanız “Yol Ayrımı” hâlâ rafta duruyor olurdu.
---
Kadın Bakışı: Sayfa Sayısından Çok Kalp Sayısı
Kadın forumdaşlar ise olaya bambaşka bakar: “Sayfa sayısı önemli değil, hissettiğin duygular kaç sayfa sürdü, ona bak.” Yani onlar için mesele kitabın kaç sayfa olduğu değil, kaç gözyaşı, kaç tebessüm, kaç iç çekişle dolu olduğudur.
Bir kadın forumdaş der ki: “Kitap 600 sayfa olabilir, ama bana bir cümlesi yetti, günlerce düşündürdü.” Başka biri de ekler: “Bazı kitaplar 1000 sayfa olsa da çabuk biter, bazıları 100 sayfada bile ağır gelir.”
Erkek forumdaşlar hesap makinesiyle uğraşırken, kadın forumdaşlar kalp terazisine koyuyor. Sonuç? İkisinin ortasında insan kitabı hem bitiriyor, hem de anlıyor.
---
Sayfa Sayısı Bir Ölçü müdür, Yoksa Tuzak mı?
Bakın dostlar, “Yol Ayrımı” gibi romanların sayfa sayısına fazla takılmak aslında biraz yemek porsiyonlarını hesaplamaya benziyor. Tabakta 10 köfte olabilir, ama senin doyup doymaman içindeki açlığa bağlı.
Kitap da öyle: 500 sayfa görünüyor, ama öyle akıcı ki, bir bakmışsın bitmiş. Bazen de 200 sayfa var, ama dil ağır, olay derin, bir sayfayı 20 dakika okursun. Yani sayfa sayısı biraz da hayatın şakası.
---
Mizah Tarafı: Kitap Kaç Sayfa Değil, Kaç Bardak Çay Götürür?
Asıl ölçüyü söyleyeyim mi? Kitap kaç sayfa değil, kaç bardak çayla okunuyor, mesele o!
* 500 sayfaysa ortalama 30 bardak çay demektir.
* Yanına biraz çekirdek eklersen süre kısalır.
* Kahve tercih edenler için 500 sayfa = 15 kupa filtre kahve.
Yani aslında kitabın uzunluğu mideyle doğru orantılı. Hatta “Yol Ayrımı”nı okuyanların %80’i kitabı bitirmeden önce en az 3 paket bisküvi götürmüştür, iddia ediyorum.
---
Rakamlarla Oynamak: Forumun Matematik Köşesi
Şimdi kabul edelim, bazı forumdaşlar burada ciddi ciddi matematik yapacak:
* Ortalama insan dakikada 200 kelime okur.
* Kitap 600 sayfa, sayfa başı 250 kelime olsa = 150.000 kelime.
* 150.000 / 200 = 750 dakika. Yani 12,5 saat.
Hah işte, erkek forumdaş bunu hesaplar, kadın forumdaş ise “12,5 saat de olsa kalbime dokunduysa değer” der. Yine herkes kendi yolunda gider, ama kitabın adı da zaten “Yol Ayrımı.” Tesadüf mü sizce?
---
Forumdaşlara Soru: Sizce Kaç Sayfa Önemli?
Şimdi topu size atıyorum:
* Bir kitabın sayfa sayısı sizin için önemli mi?
* Yoksa bir kitabı elinize aldığınızda “Kaç sayfa olursa olsun, beni içine alabiliyor mu?” diye mi bakıyorsunuz?
* Bir de dürüst olun, kitabı alırken “Ne bu ya, tuğla gibi, kim okuyacak?” deyip sonra rafta unutup bırakan var mı?
Belki de kitabın asıl sorusu şu: Biz hayatımızda kaç sayfalık bir yol ayrımında duruyoruz? Bazen tek cümlelik karar, bin sayfalık kitaptan daha fazla hayatımızı değiştiriyor.
---
Son Nokta: Sayfa Sayısı mı, Yol Ayrımı mı?
“Yol Ayrımı kaç sayfa?” sorusu aslında hepimize şunu düşündürüyor: Hayatta da önümüze sürekli “sayfalar” çıkıyor. Kimimiz o sayfaları hızlıca çeviriyor, kimimiz uzun uzun üzerinde duruyor. Ama asıl mesele, o sayfalarda kendimizi bulup bulmadığımız.
Kitap 500 mü, 700 mü sayfa? Çok da önemli değil. Asıl önemli olan, okurken kendini nereye götürdüğü. Çünkü bazen bir kitap sadece kitap değildir; hayatın küçük bir provasıdır.
Şimdi söz sizde:
Sizce sayfa sayısı önemli mi, yoksa kitabın bıraktığı iz mi?
Hadi bakalım, forumun en keyifli “sayfa sayma” sohbetini başlatalım.